Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şehrin ruhunu insanların attığı adımlar söyler en güzel ...
Sayfa 75 - 3 Ekim 2006 Salı
Sedef'in evvelce de bahsettiği Amerika'da doktora yapma konusu Alper'e hem cazip hem ürkütücü geliyordu. Boğaziçi'ne başvururken kabul alacağına dair hiç umudu olmadığından, şimdi orada öğrenci olmayı başarınca kendini yeterince gerçekleştirmiş hissediyor, Amerika'nın olanakları güzel hayaller kurdursa da bu hayallerin hakikat duvarı ile çarpışıp tuzla buz olacağına inanıyordu. Hangi gerçeklik hayali kırmazdı ki? Bir yandan gitgide boğucu bir hal alan politik atmosferin, hükümetin yaşam tarzına müdahale girişimlerinin onlar gibileri belirli mahallelere sıkışmaya hatta ülkeyi terk etmeye mecbur kıldığını kabul ediyor, lakin bir yandan da bu kaçışların çözüm olmadığını düşünüyordu. Ne yapacağına karar vermenin zorluğu ile yüzleştikçe de konformist bir yaklaşımla aslında hayatının yolunda olduğunu, ülkenin de bu günleri atlatacağını kuruyordu. "Biraz daha dayanırsak... Böyle gitmez..." diye düşünüyor, hatta iktidar değiştiğinde, tarih derslerinde bolca işittiği, okuduğu 2. Meşrutiyet, Cumhuriyet'in ilanı, 68 ya da bizzat şahit olduğu Gezi gibi özgürlük ve liberalizm deşarjlanna doyacağını hayal ediyordu. Gidenler de koşarak geri dönecekti o zaman.
Sayfa 186 - Sözler: Ağıtlar işlemiyor öyle bir kara büyüKitabı okudu
Reklam
Julia'nın yumuşak, güzel tenine dayanamayarak elini onun belinde gezdirirken, Julia cazibeli bir ser- zenişle uykusunda mırıldandı. Clay'in lanet elinin kendi bilinci vardı sanki, parmakları karnının deri- sinde dolandıktan sonra göbek deliğinin altına indi. Julia uykusunda döndü, ya da belki de poposunu ona yaklaştırırken uyanmaya
Sayfa 208
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
"Evet, ülkemi terk etmem gerekiyordu. Kaçmam gerekiyordu. Ama her yolculuğu güzel bir şiir olarak gördüğüm için bu yolculukta da heyecan verici bir yan yok değildi. Yalnız edebi kitaplardan bildiğim kıtaya gidiyordum. Çoktandır görmek istediğim o kıta; Avrupa! Masallardan biliyordum ki her gezi, her gidiş, her yolculuk güzel bir şiir gibi dalgalanır yürekte ve güzel, yeni şeyler keşfetme imkanı sunar. Hem masallarda şöyle denmiyor muydu: “Bütün iyi, süslü, güzel şeyler yolculuklarda olgunlaşır.” Ülkemi terk ettiğim için üzülüyordum. Ama yolculuğun heyecan ve merakının, özgürlük ve yeni güzellikler bulmamı sağlayacağına inanıyordum."
Sayfa 11 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
...Ahmet amca biraz durakladıktan sonra önümdeki yarısına kadar içilmiş bardağı işaret etti. "Bu dağların güzel güzel otları ve bolca kekiği vardır; havası temizdir. Allah vergisi. Kuzunun eti, bunlarla bir güzel tatlanır."
Reklam
Tavan bir anne gibi, eğilmiş üzerime, Duvarlar, etrafımda kardeşlerim gibidir.
Sayfa 244Kitabı okudu
Şehir şehir, cami cami dolaşmak Ramazanla bağlantısız işlerdendir. Adeta Müslümanlar için tatil ve gezi sezonuna dönüştürülmüş bir Ramazan anlayışı ruhsuz ve ihlassız bir anlayıştır. Camileri büyüklüklerine veya tarihiliklerine göre ölçüp gezmek, onun türbesini bunun eserini resimlemek Allah'ın ibadet olarak saydığı işlerden olmadığına göre mü'min, Ramazanın bereketli anlarını gezilerde, ziyaretlerde harcamamaya özen göstermelidir. Ramazanda tavsiye edilen itikāftır. İtikâf da camiye kapanmaktır.Camiye kapanmakla camileri gezmek aynı değildir. Ramazanda tavsiye edilen tek gezi umredir. Reklamsız, riyasız güzel bir umre büyük bir ibadettir.
368 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.